Vergi Hukuku

Vergi Hukuku

Vergi Hukuku

Vergi hukuku, devlet tarafından toplana vergilerin nitelikleri, toplanma yöntemleri, vergiye tabi bireylerin maliyeyle olan ilişkilerini, vergiye dahil olan tüm unsurların hak ve görevlerini konu alan hukuk dalıdır. Devletler amme hizmeti adı verilen birçok sorumluluğu yerine getirebilmek amacıyla mali kaynaklara gereksinim duyar. Mali hukuk ise, bu kaynakların elde edilme ve kullanım yöntemlerine ilişkin kuralları ortaya koyar.

Mali Hukuk 2 alt alandan meydana gelmektedir. Devletin gelirlerine yönelik olarak düzenlenen vergi hukuku ve devletin harcamalarına ilişkin bütçe hukuku mali hukukun kapsamına girmektedir. Vergi hukuku geniş anlamda bakıldığında resim, harç ve şerefiye gibi kamu gücüne dayalı olarak topladığı gelirleri kapsarken, dar anlamda vergi hukuku, sadece vergilere ilişkin kuralları kapsamaktadır.

Vergi hukuku vergi mükellefi olan kişilerin devletle vergi yönünden ilişkileri düzenlerken, ortaya çıkan hak ve ödevleri inceleyerek, kuralların doğru şekilde uygulanabilmesini sağlar. Vergi hukuku genel anlamda vergi yasalarının uygulanabilmesi, devletin vergiye yönelik yetkileri ve toplumu oluşturan bireylerin vergi konusundaki yükümlülüklerini inceler. Vergilendirme işlemleri 4 ana başlıkta toplanmaktadır.

  • Tarh ( Miktar)
  • Tebliğ,
  • Tahakkuk
  • Tahsil

Verginin toplanma yöntemleri gibi, meydana gelebilecek vergi uyuşmazlıklarının çözüm yolları da vergi hukukunun kapsamına giren konular arasındadır. Vergi hukukunun içerisine Vergi Ceza Hukuku, Vergi Usul Hukuku, Vergi Uyuşmazlık Hukuku, Vergi İcra Hukuku konuları girmekte olup, oldukça detaylı hukuk konularını kapsamaktadır. Vergi, devletin alacaklı konumda bulunduğu bir oluşumdur. Fakat devlet vergileri yerel yönetimler eliyle toplamaktadır.

Verginin ana teması Anayasada belirtildiği üzere, tüm vatandaşların kamu giderlerine kaynak oluşturmak üzere mali gücü oranında vergi ödemekle yükümlü olduğudur. Bu hükümden yola çıkıldığında istisnasız olarak devleti oluşturan herkesin vergi ödeme yükümlüsü olduğu anlaşılmaktadır.

Vergi hukuku Anayasa Hukuku, Devletler Hukuku, Ceza Hukuku, Yargılama ve Takip Hukuku, İdare Hukuku dallarıyla girift bir şekildedir. Alınan kararlarda ve verilen cezalarda bu kanunların ilişkili maddelerine atıflar yer almaktadır. Vergi hukukunun kaynakları ise bağlayıcı ve yardımcı kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılır. Bağlayıcı olarak belirlenen kaynaklar asli kaynaklar olup, Anayasa, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, milletler arası anlaşmalar, yürütme organları tarafından yapılmış olan düzenlemeler ve içtihadi birleştirmelerden meydana gelmektedir.

Yardımcı kaynaklar olarak Vergi Hukukuna kaynak teşkil eden unsurlar ise, hukuk doktrinleri, yargıda alınmış kararlar, Maliye Bakanlığının yayınlamış olduğu genelgeler, tebliğler ve vergiyle alakalı uzman görüşleridir. Vergi hukukunun uygulanması aşamalarında, ceza hukukuyla ilişkili bir seyir oluşmaktadır. Vergi ile alakalı tebliğlere rağmen borcunu ödemeyen birey, ceza hukuku kapsamında yargılanması söz konusudur. Ceza Hukukuna başvurulmasını gerektiren olaylar genellikle, verginin ödenmemesi, ödemede zorluk çıkarılması, vergiyi oluşturan unsurların ortadan kaldırılması, vergi tahsilatlarında yapılan yolsuzluk ve usulsüzlükler şeklindedir. Vergi hukuku devletin zorunlu kıldığı yükümlülükleri düzenlerken, vergi ile alakalı olarak çıkabilecek her türlü sorunda ceza yaptırımları ceza hukukuyla düzenlenmektedir.

Vergi hukuku tarafından düzenlenen yöntemlerle toplanan vergiler, Anayasanın 73. Maddesinde açıkça anlatıldığı gibi her bireyin ortak borcudur. Fakat vergide genelleme yapılmadan, kişilerin gelir durumları ve maddi güçleri göz önüne alınmak suretiyle vergilendirme esastır. Hiçbir birey vergiden vareste tutulamayacağı gibi, vergiyle alakalı imtiyaz sahibi tutulamaz. Anayasanın eşitlik ilkesi uyarınca tüm vatandaşlar aynı haklara sahiptir.

1982 yılında düzenlenen Anayasanın vergi görevini düzenleyen 73. Maddesinde, vergilendirmeye ait ilkelerin yanı sıra vergilendirme yetkisinin hangi organlar tarafından ne şekilde kullanılması gerektiğine dair yöntemler belirlenmiştir. Vergiler bir anlamda bireylerin kişisel hak ve hürriyetlerine konulan bir sınırlama olarak görülse de, Anayasanın 13. Maddesinde belirli sebeplere bağlı olmak kaydıyla kanunla sınırlandırılabileceği belirtilmektedir.