İmar hukuku herhangi bir arazi veya arsa üzerinde yapılması planlanan resmi veya özel yerleşim yerlerinin, amaçları ve çeşitlerine göre hangi niteliklere sahip olması gerektiğini düzenleyen kuralları kapsamaktadır. İmar hukuku tarafından düzelenmiş alanlara resmi veya özel amaçlarla yapılmış tüm bayındırlık fiilleri girmektedir. İmar hukukuyla elde edilmek istenen gaye, tüm yurtta çevre ve sağlık şartlarına uygun yapılaşmanın sağlanmasıdır.
Bu amaçlarla yapılan imar planları, yatırımların nerelerde yapılması gerektiği konusunda yönlendirmeler yapmak, imar planlarıyla güzelleştirilen bölgelerdeki fiziksel çevreyi insan ve aile yaşamına uygun hale getirmek, toprağın kullanım dengesini en gerçekçi şekilde belirlemek amacını taşır. İmar planları kapsadıkları alanın büyüklüğü ve planın amaçları açısından, bölge ve imar planları olarak hazırlanırlar. İmar planları ise, nazım planları ve uygulama imar planları şeklinde hazırlanmaktadır.
Bölge Planları
Bölge planları, imar yoluyla geliştirilmesi planlanan bölgenin sosyo-ekonomik yapısını, gelişme potansiyelini, belirlemek üzere hazırlanan planlardır. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yapılması veya yaptırılması kanunla hüküm altına alınan bölge planları konusunda GAP projesi dışında uygun bir alan henüz bulunamamıştır.
Çevre Düzeni Planı
Ülke, bölge planlarına uygun olarak konut, turizm, sanayi ulaşım şeklindeki yerleşim ve yer kullanımı kararlarını belirleyen ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından imar kanunu hükümleri kapsamında yapılan planlardır.
Nazım İmar Planı
Yerel yönetimler tarafından hazırlanan ve belediye meclislerinde alınan kararlar doğrultusunda uygulanan nazım imar planları, 1/5000 ve 1/2000 ölçeğinde hazırlanmaktadır. Büyükşehir statüsü verilmiş illerde nazım planı yapma yetkisi büyükşehir belediyesindedir. Büyükşehir olmayan illerde ise belde belediyeleri nazım planı yapma yetkisine sahiptir. Gerekli örülen hallerde çevre düzeni planlaması yapılmadan da nazım imar planı yapılabilmektedir.
Uygulama İmar Planı
Yerel yönetimler tarafından yaptırılmak ve belediye meclislerinde onaylanmak suretiyle uygulaması yapıla uygulama imar planları 1/1000 ölçeklerde yapılmaktadır. Plan, nazım imar planları esas alınarak belirtilen yol, yapı adası ve çeşitli bölgelerin ayrıntılı bir şekilde yer almasıyla oluşturulmaktadır. 1 aylık askı süresi sonrasında kesinlik kazanan planlar, hukuken bağlayıcı bir niteliğe sahip olmakla, herkesin uyma zorunluluğu bulunmaktadır.
İmar planlarının ana yapısında herhangi bir bozulmaya meydan verilmeden yapılan değişikliklerde, arazinin kullanılması, büyüklüğü, konumu, yoğunluğu ve bölgeye bağlanacak ulaşım sisteminde yapılacak değişiklikler yer almaktadır. Plan değişiklikleri bağlamında ele alınabilecek diğer planlar incelendiğinde ise, revizyon imar planı, ilave imar planı ve mevzii imar planları görülmektedir. Revizyon imar planlarında, uygulama imar planları ve nazım planlarının beklenen ihtiyaca cevap vermemesi gibi durumlarda, yapılmış olan planların plan yapım tekniklerine uyulması kaydıyla kısmen veya tamamının değiştirilmesi söz konusu olabilmektedir. İlave imar planları eldeki imar planlarının alanların gelişmesi açısından ihtiyaca uygun olmadığı durumlarda mevcut imar planının bütünlüğüyle uyum sağlayacak bir şekilde revize edilmesidir.
Mevzii imar planlarında ise, eldeki planların bölgede yerleşmiş olan nüfusa göre yetersiz kalması, yeni yerleşim alanlarının kullanıma açılması gerekliliğinin doğması halinde yapılır. Bu tür planların sınırları idarece belirlenerek imar yönetmeliğinin plan yapım kurallarına uygun şekilde yapılması zorunlu kılınmıştır. Yapılan tüm imar planlamalarının İmar hukukunun öngördüğü kurallar çerçevesinde yapılması yasayla zorunlu kılınmıştır.
Planlara yapılacak olan askı, itiraz ev itirazı değerlendirme olanakları, planın yapımındaki usule bağlı olarak değerlendirilir. Planlarda değişiklik yapma yetkisi belediye meclislerinde olup, plan değişikliği için gösterilen sebebin hukuka ve kamu yararına uygun olması zorunludur. Plan değişikliğinin yapılabilmesi için, planın tüm aşamalardan geçerek onaylanmış ve ilan edilmiş olması gereklidir.